- Türkiye’yi ve Suriye’nin bazı bölgelerini sarsan bir depremden sonra 35.000’den fazla insan öldü.
- 7.8 büyüklüğündeki sarsıntı, Türkiye’de 500’den fazla çocuğu hayatta kalan ebeveynleri olmadan bıraktı.
- Çocukların sadece 76’sı diğer aile üyelerine iade edildi.
Serkan Tatoğlu, Türkiye’de geçen hafta meydana gelen depremde evlerinin çökmesinden bu yana altı yaşındaki oğlunun sürekli sorduğu soruyla boğuşuyor.
“Ölecek miyiz?” kıyamet film setini anımsatan sahnelere bakarken merak ediyor.
Yol kenarlarında tabutlar sıralanıyor ve günün her saati ambulans sirenleri çalıyor.
Düzleştirilmiş binaların molozları arasında yürüyen çocuklar, kurtarma ekiplerinin çürümüş kokulu enkazdan ceset torbalarını kaldırmasını izliyor.
Tatoğlu, 6 Şubat’ta şafaktan önce Türkiye’nin güneydoğusu ve Suriye’nin bazı bölgelerini sarsan 7,8 büyüklüğündeki ilk sarsıntının ardından yaşları altı ile 15 arasında değişen dört çocuğunun evlerinden kaçmasına yardım etti.
Binaları yaklaşık 3 000 artçı şoktan birinde çöktü. Bölgede 35.000’den fazla kişi öldü ve ölü sayısı muhtemelen günlerce artmaya devam edecek.
Tatoğlu bir düzine yakınını kaybetti.
Ancak 41 yaşındaki, dayanılmaz kalp ağrısı karşısında güçlü durması gerektiğini biliyor.
Tatoğlu’nun ilk işi, kahramanmaraş’ın güneyinde depremin merkez üssü yakınlarındaki bir çadır kentte artçı sarsıntıları beklerken çocuklarını başlarına gelen korkulardan korumaktır.
Tatoğlu, “Artçı şoklarla sarsılan en küçüğümüz ‘Baba ölecek miyiz?’ diye sorup duruyor.” dedi.
“Akrabalarımızı sorup duruyor. Cesetlerini onlara göstermiyorum. Eşimle onlara sarılıyoruz ve ‘her şey yolunda’ diyoruz.”
Doktorlar Dünya Çapında Türkiye gönüllü kuruluşundan Psikolog Süeda Deveci, böyle bir trajedinin ardından yetişkinlerin de çocuklar kadar duygusal desteğe ihtiyacı olduğunu söyledi.
Eski nesillerin, hayatlarının ne kadar değiştiğinin ve ne kadar kaybettiklerinin derin ölçeğini içselleştirmede daha hızlı olduklarını söyledi.
Deveci, çadırkentte çalışırken, “Bir anne bana ‘Herkes güçlü ol diyor ama ben hiçbir şey yapamıyorum. Çocuklarıma bakamıyorum, yemek yiyemiyorum’ dedi.
Deveci, soğukta vakit geçirirken çocukların çizdikleriyle neler hissettiklerini daha iyi anlıyor.
“Onlarla depremi pek konuşmuyorum. Biz çiziyoruz. Bakalım onların çizimlerine ne kadar yansıyacak” dedi.
Şimdilik, sanatları çoğunlukla normal.
Çocuk hakları uzmanı Esin Koman, bunun çocukların çevrelerine yetişkinlerden daha hızlı uyum sağlamasından kaynaklandığını söyledi.
Ancak, depremin mevcut sosyal destek ağlarını yok etmesinin onları tehlikeli bir şekilde uzun vadeli travmaya maruz bıraktığını da sözlerine ekledi.
Koman, “Bazı çocuklar ailelerini kaybetti. Artık onlara manevi destek verecek kimse yok.”
Psikolog Cihan Çelik, kurtarma çalışmalarına katılan bir sağlık görevlisiyle Twitter’da yaptığı bir paylaşımı paylaştı.
Sağlık görevlisi Çelik’e enkazdan çıkarılan çocukların neredeyse anında kayıp ebeveynlerini sorduklarını söyledi.
Sağlık görevlisi, “Yaralı çocuklar ‘Annem nerede, babam nerede? Beni mi kaçırıyorsunuz?’ diye soruyor” dedi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, çöken binalardan çıkarılan 574 çocuğun anne ve babası hayatta olmadan bulunduğunu söyledi.
Sadece 76 tanesi diğer aile üyelerine iade edilmişti.
Yıkım seviyesinin Türkiye’nin en kötülerinden biri olduğu Hatay ilindeki bir çocuk destek merkezinde çalışan bir gönüllü psikolog, çok sayıda ebeveynin çılgınca kayıp çocukları aradığını söyledi.
Hatice Göz, Hatay ilinden telefonla “Kayıp çocuklarla ilgili çok sayıda telefon alıyoruz” dedi.
“Ama çocuk hala konuşamıyorsa, aile onları bulamıyor.”
Selma Karaaslan iki torununun güvenliğini sağlamak için elinden geleni yapıyor.
52 yaşındaki kadın, depremden bu yana Kahramanmaraş’ın molozlarla dolu yollarından birine park etmiş bir arabada onlarla birlikte yaşıyor.
Karaaslan onlarla deprem dışında her şeyi konuşmaya çalışır. Kafalarını mutlu düşüncelerle doldurursa, felaketle ilgili unutulmaz anılara sahip olma olasılıklarının çok daha düşük olduğunu düşünüyor.
Ama sorular hala geliyor.
“Büyükanne, bir deprem daha olacak mı?” diye sordu altı yaşındaki çocuk bir ara.
Kaynak : https://www.news24.com/news24/World/News/are-we-going-to-die-trauma-haunts-turkish-kids-after-quake-20230213